Bu dersimizde ingilizce kalıplar, ingilizce kalıplar ve anlamları, ingilizce kalıplaşmış cümleler, ingilizce günlük konuşma diyalogları, günlük ingilizce kelimeler gibi konuları ele alacağız.
İngilizce Önemli Kalıplar 1
Let's go swimming.(Haydi yüzmeye gidelim.)
Do you want to go watching tv with Hüseyin.(Hüseyin'le televizyon seyretmeye gitmek
ister misin?)
Are we going to go fishing.(Balık tutmaya gidecek miyiz?)
Fillerden sonra bir gerund(fiilimsi) getirilebilir.
I like running very much.(Koşmaktan çok hoşlanırım.)
I don't want considering you.(Seni düşünmeyi istemiyorum.)
Fiilimsilerle kullanılabilecek
bazı fiiller:
mind (rahatsız olmak)
miss (özlemek)
permit (izin vermek)
recommend (önermek)
regret (pişman olmak)
remember (hatırlamak)
report (rapor etmek)
understand (anlamak)
start (başlamak)
postpone (ertelemek)
practice (pratik yapmak)
put off (ertelemek)
quit (bırakmak)
allow (izin vermek)
stop (durmak)
suggest (tavsiye etmek)
begin (başlamak)
anticipate (ummak)
consider (düşünmek)
continue (devam etmek)
deny (inkar etmek)
As if and as though:Sanki,-mış gibi anlamlarına
gelirler.
She tells as though she knows whole events,in fact she knows nothing.(Bütün olayları
biliyormuş gibi anlatıyor,aslında hiçbirşey bilmiyor.)
He spoke as if he will come in the evening.(Akşam gelecekmiş gibi konuştu.)
Whose(ki onun):İyelik zamiri olarak kullanılır.Kendisinden
önce ve sonra bir isim kullanılmalıdır.
The man whose key lost can not enter home.(Anahtarını kaybeden adam eve giremedi.)
The student whose book gave to his friend could not study.(Kitabını arkadaşına veren
öğrenci ders çalışamadı.)
So... that:
His head was so full that he could not think this work .(Kafası o kadar doluydu
ki bu işi düşünemedi.)
She is so beautiful that all people look at her.(O kadar güzel ki bütün insanlar
ona bakıyor.)
The area was so many crowded that the people could not walk.(Öylesine kalabalık
bir alandı ki insanlar yürüyemiyordu.)
In the bank,there are so much money that employees were carrying in a diffucult
way.(Bankada öylesine çok para vardı ki işçiler zor bir şekilde taşıyorlardı.)
So that:
Ahmet studyied very much so that he passed this course.(Bu dersi geçebilsin
diye Ahmet çok çalıştı.)
Perfect Modals:Pecfect tense anlamıyla birlikte
modalların kullanılmasından ibarettir.
My friend might have come.(Arkadaşım gelmiş olabilir.)
My mother could gone to home.(Annem eve gitmiş olabilir.)
Zeki may have passed the course.(Zeki dersi geçmiş olabilir.)
They must have already gone.(Çoktan gitmiş olmalılar.)
How long:"Ne kadar zaman" anlamınd akullanılır.
How long do you sit here.(Ne zamandan beri burda oturuyorsun?)
How long did you work in this factory?(Ne kadar zaman bu fabrikada çalıştın?)
Hwo long have you been in London?(Ne kadar zamandır Londra'dasın?)
Detaylı İngilizce Grameri, Videoları ve Testlerine Sağdaki Menüden Ulaşabilirsiniz.
|